Yayın


Guitar Hero


TARİH : 16 MART 2013

SAAT   : 15:00-18:00

ETKİNLİK SORUMLULARI : ALPEREN UĞUR - MERVE ATEŞ - YAĞMUR ATAKAN

Hikmet Ödülleri



TARİH : 15 MART 2013

SAAT  : 20:00-22:00

ETKİNLİK SORUMLULARI : HALUK YEŞİLKAYA - MERVE ÖZÜSOY

n Beyin


TARİH  : 15 MART 2013

SAAT  : 17:00 - 19:00

ETKİNLİK SORUMLULARI : ADİL EMRE GEZER - ÇAĞRI TURAL



Sizleri iki sinirbilimcinin rehberliğinde, beyin ve sinirbilimin garip dünyasında eğlenceli bir keşfe davet ediyoruz. Bu görsel sunum boyunca, günümüz sinirbilimlerinin en tartışmalı konuları üzerinde keyifli bir sohbet ortamı bulacaksınız:

Beyinlerimiz nasıl çalışır?
Beyinde neden sağ ve sol ayrımı var?
Evlilik aşkı öldürür mü?
Erkek ve kadınların beyinleri gerçekten de farklı mı?
Bilinç nedir?
Zihin kontrolü mümkün mü?
Gerçeklik nedir ve biz gerçekten "var olduğumuzu" bilebilir miyiz? 

Hepsi ve daha fazlası n-Beyin'de...





                                                           DR.SİNAN CANAN KİMDİR?

Dr. Sinan Canan

Doç. Dr. Sinan Canan 1972 yılında Ankara'da doğdu. İlk, orta ve üniversite eğitimini Ankara'da tamamlayarak 1995 yılında Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nden mezun oldu. Ardından Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı’nda yüksek lisans, aynı kurumun Fizyoloji Anabilim Dalı’nda ise doktora eğitimini tamamladı. Bu süreçte sinirbilimlerinörostereoloji ve deneysel epilepsi konuları üzerinde çalıştı.

Dr. Sinan Canan, 2010 yılında Fizyoloji Doçenti ünvanını aldı ve Ankara Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 5 yıl; Ankara Turgut Özal Üniversitesi'nde de 1 yıl çalıştı. Halen Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı'nda görev yapmanın yanı sıra, Türk Stereoloji Derneği'nin kurucu üyeliği, 14 Mart Sağlık Derneği Başkanlığı, aylık yayınlanan siyaset ve toplum dergisi Haber Ajanda'nın genel yayın yönetmenliği ve Ankara Karmaşık Sistemler Araştırma (KASİS-AR) Grubunun Başkanlığı görevlerini yürütmektedir. Bilimsel araştırmalarını son yıllarda sinir sisteminde kaotik ve fraktal özellikler konularında yoğunlaştıran Dr. Sinan Canan aynı zamanda Kaos Teorisi, Karmaşıklık, Fraktal Geometri, Doğadaki biçimler, Öğrenme, Lisan ve afazi, Zihin ve Beyin gibi konularda ülke çapında genel dinleyiciye yönelik konferans ve programlar da düzenlemektedir. Dr. Sinan Canan'ın "Fraktal Düşünceler" adlı, bilim ve bilim felsefesi denemeleri tarzında yayınlanmış bir kitabı da bulunmaktadır.

Dr. Sinan Canan evli ve üç çocuk babası olup, "hayatın, tek bir işle uğraşmak için fazla uzun; insanın ise, tek bir işle ömrünü tüketmek için fazla karmaşık olduğuna" inanmakta ve bu yönde çalışmalarına elinden geldiğince devam etmektedir...


Dr.Sinan Canan hakkında daha fazlası için :

Blog: http://www.sinancanan.net.tr/

"n beyin" hakkında daha fazlası için : http://enbeyin.blogspot.com/

Film Festivali


FİLM FESTİVALİ                :  14 MART 2013  SAAT : 09:00 - 17:00

TIP FİLMLERİ FESTİVALİ :  15 MART 2013  SAAT  : 15:00-16:00

ETKİNLİK SORUMLUSU : BEYTULLAH ENGEL



Hatıra Duvarı



TARİH : 11-12-13-15 MART 2013

SAAT  : 09:00 - 17:00

ETKİNLİK SORUMLUSU :

Tehlikeli Oyunlar



TARİH : 17 MART 2013

SAAT  : 19:00-21:00

ETKİNLİK SORUMLULARI : AYŞE AÇIKEL - MURAT DÖGER


Tehlikeli Oyunlar, Oğuz Atay'ın yazdığı ikinci romanının tiyatro oyunudur. 2009 yılında Tehlikeli Oyunlar romanı Seyyar Sahne tarafından tek kişilik bir tiyatro oyunu olarak uyarlanarak sahnelenmeye başlanmıştır. İstanbul ve Ankara'da kapalı gişe oynanan bu oyunu Neocortex farkıyla 30 TL yerine 5 TL'ye Konya'ya sizler için getiriyoruz. Bilet Satışları 4-15 Mart tarihleri arası Selçuk Tıp amfiler katında olacaktır. İletişim:
05347646540(Ayşe AÇIKEL)
05347376545(Murat DÖGER)



Tehlikeli Oyunlar’ı sahneleme fikri Ağustos 2008’de Gümüşlük Akademisi’nde oluştu. İTÜ Sahneli ve Bilgi Sahneli oyuncuların katıldığı, ben ve Erdem’in yönetimindeki ikinci tiyatro çalışması kampındaydık. Günün son çalışması gece onbir-oniki arasında sesli roman okumaktı. Tehlikeli Oyunlar’ı kampta okumayı önerdiğimde aklımda sahneleme düşüncesi yoktu, ancak romanı duymaya başladığımda çalışma arkadaşlarıma böyle bir öneri yapmaya karar verdim. Aklıma bir takım sahneleme buluşları filan geldiğinden değil, bir çeşit refleks olarak gelişti öneri. Tek bildiğim tek kişilik bir oyun olacağıydı. Şimdi dönüp baktığımda her büyük romanda en az bir tane tek kişilik oyunun saklı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliyorum. Hatta bana öyle geliyor ki ‘tek kişilik oyun’ mefhumu roman sanatının sahne sanatına çevrilmesinden doğmuştur. Yani modern romandan önce tek kişilik oyundan söz etmek anakronik bir durum olurdu. Modern romanla tanışmamış bir çağın izleyicisinin sahnede göreceği tek başına bir oyuncu, onun algısını aşardı; oyuncunun arkasında bir koro olmaksızın oyuncuyu algılayamazdı. Özetle, tek kişilik oyun, tiyatronun romanla hemhâl olduğu yerdir. Roman bireyselliğe, tiyatro ise kamusallığa denk geldiğinden bu buluşma, bireyin bütün mahremiyetiyle kamunun ışığına çıkışını temsil eder. İzleyeceğiniz oyunun oyuncusu Erdem Şenocak’tır. Çalışmalar sırasında sahneleme, oyunculuk üslubu, metin düzenlemesi üstüne önerileri Oğuz Arıcı ile birlikte yaptık.
Celal Mordeniz









Belgesel Odası


TARİH : 11-12-13-15 MART 2013

SAAT  : 09:00 - 17:00

ETKİNLİK SORUMLUSU : MUHİTTİN ÖZCAN

Karaoke


TARİH  : 16 MART 2013

SAAT   : 15:00-18:00

ETKİNLİK SORUMLULARI : ALPEREN UĞUR - MERVE ATEŞ - YAĞMUR ATAKAN

PES Turnuvası


TARİH : 17 MART 2013

SAAT :  09:00 - 14:00

ETKİNLİK SORUMLULARI : SALTUK BUĞRA KARACA - MEHMET AYDEMİR




Fotoğraf Maratonu



TARİH  : 10 MART 2013

YER      : RENGİM CAFE

SAAT   : 09:00

ETKİNLİK GÖREVLİLERİ : EBRU BARÇIN - SEHLE ÜNAL





Beyzbol


TARİH : 16 MART 2013

SAAT   : 09:00-12:00

ETKİNLİK SORUMLULARI : ERKİN BALTACI - SERKAN SADIÇ




                                           BEYZBOL NASIL OYNANIR ?


Gerek Amerikan Beyzbol Ligi MLB’de playoff sezonunun başlaması gerekse de Brad Pitt’in ‘Moneyball’ filmi nedeniyle, beyzbol yeniden ülke gündeminin tepesinde. Beyzbol, ABD’nin en popüler iki sporundan biri. Oyunun kökenleri pek bilinmemekle beraber, 19′ncu yüzyılın ortalarından itibaren yeni dünyada yaygınlaşmaya başladı. 1871 yılında Ulusal Lig (National League) ve 1901 yılında Amerikan Ligi (American League) kuruldu. 1905 yılından beri her yıl bu iki ligin şampiyonları, dünya şampiyonluğu için sezon sonunda karşı karşıya geliyor. Bu iki ligin birlikte oluşturduğu en büyük beyzbol ligine “Major League Baseball (MLB)” deniyor. Genellikle Nisan ayının ilk pazar günü başlayan ve Ekim ayının ilk pazar günü sona eren normal lig boyunca takımlar 162 maç yapıyor. Ulusal ligde doğu, batı ve merkez konferasnlarında toplam 14 takım mücadele ediyor. Amerikan liginde ise doğu, batı ve merkez konferanslarında toplam 16 takım mücadele ediyor. Normal lig sonunda her iki ligin 3’er konferansında birinci olan takım ile, her iki ligin birer en iyi ikincisinden (wild card) oluşan 8 takım “division series” denilen playoff maçları oynuyor.

Division Series’te eşleştiği rakibi eleyen 2’şer takım, kendi liglerinin şampiyonu olmak için, şampiyonuk serisi maçları oynuyor. Şampiyonluk serisinde eşleştiği takımı yenen ise Amerikan Ligi şampiyonu ya da Ulusal Lig şampiyonu ünvanlığı kazanıyor. Daha sonra bu iki şampiyon 7 maçlık “World Series” ilebeyzbolda yılın en büyüğünü belirlemek için karşı karşıya geliyor.

Beyzbolda genel kurallar

Beyzbol, “umpire” adı verilen 1 ya da daha fazla hakemin kontrolünde 9’ar oyuncudan kurulu iki takım arasında oynanır. Amerikan beyzbol liginde (MLB) genelde, 4 hakem bulunuyor. Beyzbol, her takımın her birinde birer kez hücum ve savunma pozisyonunda olduğu 9 devre(inning) olarak oynanır. Her inning’in ilk devresine ‘top’ ve ikinci devresine ‘bottom’ denir.



Beyzbol sahasında bir baklava dilimini andıran her bir köşesi 27 metre uzunluğundaki kare alanda(diamond) 4 adet “base(kale)” vardır. Top atıcı(pitcher) ile topa vurucu(batter) arasındaki mesafe 18.4 metredir. Vurucunun arkasındaki maskeli oyuncuya ise “catcher” denir.

Beyzbol oyununda, top atıcı ve yakalayıcı, topa vuran kişiyi oyun dışı bırakmaya, vurucu da kaleleri(base) oyun dışı kalmaksızın aşıp, sayı kazanmaya çalışır. Hücumdaki takımın her oyuncusu sırayla sayı kalesine gelir ve top atıcının sayı kalesinin arkasında duran yakalayıcıya(catcher) attığı topa, sopayla(bat) vurmaya çalışır. Topun nizami şekilde atılıp atılmadığına ‘catcher’ın hemen arkasında duran hakem karar verir.

Vurucu oyuncunun(batter) nizami gelmiş bir topa vuramamasına “strike” denir. 3 defa “strike” yapan vurucu oyuncu, hakkını kaybederek oyun dışı(strikeout) kalır. Bir devrede 3 oyuncusu “out” olan vurucu takım(hücum takımı), hücum hakkını kaybederek savunma takımı olur. Top atıcının(pitcher), topu nizami atamamasına ise, “ball” denir. Atıcı 4 kez “ball” yaparsa, rakibi olan top vurucu(batter), ilk kaleye(base) yürüme hakkı kazanır.

Atıcının nizami attığı topa, vurucu da nizami bir şekilde vurmayı başarırsa, “base steal” denen kale kapma yarışı başlar. Topa vuran oyuncu sopayı atarak ilk kaleye doğru koşmaya başlar. Rakip takım ise, vurulan topu yakalayıp, vurucudan önce topu ilk kaledeki elemanına ulaştırmaya çalışır. Eğer, rakip takımın elemanı, bir ayağı kaledeyken arkadaşlarının attığı topu, vurucu kaleye ulaşmadan tutarsa, vurucu oyun dışı (groundout) kalır. Ancak, vurucu top geri gelmeden ilk kaleye ulaşırsa(safe) o kaleye yerleşir ve bir başka arkadaşının vurucu platformuna yerleşmesine imkan verir. Eğer topun gelmesi gecikirse, vurucu ikinci kaleye doğru da koşabilir. Kalelerin hepsinin dolaşılmasıyla sayı elde edilir. Eğer vurucunun vurduğu topu rakip takım, havada yakalarsa, vurucu yine oyun dışı(flyout) kalır.

Beyzbolda en değerli vuruşa sayı turu (home run) denir. Top vurucu, iyi bir vuruşla topu sahanın dışına gönderirse, “home run” yapmış olur. Bu durumda vurucu oyuncu, başarısızlık riski olmadan rahatça 4 kaleyi de koşarak sayı yapar. Eğer diğer kalelerde kendisinden önce yer kapmış arkadaşları da varsa onlar da sayı turuna katılır. Böylesi durumlarda, ‘home run’ vuran oyuncu, kalelerde kaç arkadaşı varsa, takımına o kadar sayı kazandırmış olur.

9 ‘inning’ sonunda en çok sayıyı kazanan maçı kazanmış sayılır. Eğer eşitlik olursa maç, bir takım önde tamamlayıncaya kadr sürekli bir ‘inning’ daha uzar.





Platform


Hatıra Defteri



TARİH : 11-12-13-15 MART 2013

SAAT  : 09:00 - 17:00

ETKİNLİK SORUMLULARI : MERVE ÖZÜSOY - EBRU BARÇIN

Satranç


ELEMELER : 11-12-13 MART 2013  SAAT : 12:00

FİNAL         : 16 MART 2013             SAAT : 13:00

ETKİNLİK SORUMLUSU : SUAY


Fener Alayı


TARİH : 16 MART 2013

SAAT : 19:00-22:00

ETKİNLİK SORUMLULARI : E.YILDIZ KESEN - YUNUS EMRE FELEK


Fotoğraf Sergisi


Mangala


ELEMELER :  11-12-13 MART 2013   SAAT : 13:00

FİNAL         : 16 MART 2013               SAAT : 14:00

ETKİNLİK SORUMLUSU  : ALİM AKDAĞ




                                        MANGALA NASIL OYNANIR ?


Mangala Türk Zeka ve Strateji Oyunu iki kişi ile oynanır. Oyun tahtası üzerinde karşılıklı 6'şar adet olmak üzere 12 küçük kuyu ve her oyuncunun taşlarını toplayacağı birer büyük hazine bulunmaktadır. Mangala Oyunu 48 taş ile oynanır.

Oyuncular 48 taşı her bir kuyuya 4'er adet olmak üzere dağıtırlar. Oyunda her oyuncunun önünde bulunan yan yana 6 küçük kuyu, o oyuncunun bölgesidir. Karşısında bulunan 6 küçük kuyu rakibinin bölgesidir. Oyuncular hazinelerinde en fazla taşı biriktirmeye çalışırlar. Oyun sonunda en çok taşı toplayan oyuncu oyun setini kazanmış olur. Oyuna kura ile başlanır. Oyunda 4 ana temel kural vardır.

1. TEMEL KURAL: Kura neticesinde başlama hakkı kazanan oyuncu kendi bölgesinde bulunan istediği kuyudan 4 adet taşı alır. Bir adet taşı aldığı kuyuya bırakıp saatin tersi yönünde, yani sağa doğru her bir kuyuya birer adet taş bırakarak elindeki taşlar bitene kadar dağıtır. Elindeki son taş hazinesine denk gelirse, oyuncu tekrar oynama hakkına sahip olur. Oyuncunun kuyusunda tek taş varsa, sırası geldiğinde bu taşı sağındaki kuyuya taşıyabilir. Hamle sırası rakibine geçer. Her seferinde oyuncunun elinde kalan son taş oyunun kaderini belirler.

2. TEMEL KURAL: Hamle sırası gelen oyuncu kendi kuyusundan aldığı taşları dağıtırken elinde taş kaldıysa, rakibinin bölgesindeki kuyulara da taş bırakmaya devam eder. Oyuncunun elindeki son taş, rakibinin bölgesinde denk geldiği kuyudaki taşların sayısını çift sayı yaparsa (2, 4, 6, 8 gibi) oyuncu bu kuyuda yer alan tüm taşların sahibi olur ve onları kendi hazinesine koyar. Hamle sırası rakibine geçer.

3. TEMEL KURAL: Oyuncu taşları dağıtırken elinde kalan son taş, yine kendi bölgesinde yer alan boş bir kuyuya denk gelirse ve eğer boş kuyusunun karşısındaki kuyuda da rakibine ait taş varsa, hem rakibinin kuyusundaki taşları alır, hem de kendi boş kuyusuna bıraktığı taşı alıp hazinesine koyar. Hamle sırası rakibine geçer.

4. TEMEL KURAL: Oyunculardan herhangi birinin bölgesinde yer alan taşlar bittiğinde oyun seti biter. Oyunda kendi bölgesinde taşlarını ilk bitiren oyuncu, rakibinin bölgesinde bulunan tüm taşları da kazanır. Dolayısıyla, oyunun dinamiği son ana kadar hiç düşmez.

Mangala Oyunu 5 set olarak oynanır.

Oyunu kazanan oyuncu (1) puan, kaybeden (0) puan ve berabere bitiren oyuncular yarım (0,5) puan alır.


Karikatür Sergisi


Bilgi Yarışması



ELEME 1.TUR  : 11 MART 2013  SAAT : 17:00 - 18:00

ELEME 2. TUR : 12 MART 2013  SAAT : 17:00 - 18:00

YARI FİNAL         :13 MART 2013  SAAT : 17:00 - 18:00

FİNAL                   : 17 MART 2013 SAAT : 15:00 - 18:00

KÜLTÜR YARIŞMASI ETKİNLİK SORUMLLARI

E.YILDIZ KESEN
YUNUS EMRE FELEK